Arama sonuçlarınız

İş Hayatında Mizah

22 Kasım 2014, 09:26 AM

Terfiye Giden Yol, Mizahtan Geçer…

“Mizah anlayışı, insanları idare etmek ve işlerin yapılmasını sağlamak için liderlik sanatının bir parçasıdır.”– Dwight D. Eisenhower

“Patronun dibinden ayrılmıyor, ne derse yapıyor. E tabi terfiyi de o alıyor, zammı da…”

“Bunca sene çalıştım, didindim. Şu yeni yetme geldi ve müdür oldu.”

Çok tanıdık sohbetler değil mi? Tamam, belki de işler gerçekten yakın ilişkilerle yürüyor. Belki de yürümüyor. Bunu tartışsak asla sonuca varamayız. Ama şöyle bir gerçek var ki herkes yakın hissettiği kişilerle çalışmak ister. Siz böyle istiyorsanız, böyle istemek müdürünüzün de hakkı. “Kafam tuttu”, “Çok iyi anlaşıyoruz”. Güzel, peki… Ama neden? İyi anlaşan kişileri dikkatlice incelerseniz aslında birbirlerini güldürdüklerini göreceksiniz. Siz kimlerle daha iyi anlaşıyorsunuz? İyi düşünün. Sizi güldürenlerle değil mi? Ya da şöyle mi desek? Kimse kendini üzen, strese sokan, kısacası yüzündeki gülümsemeyi kendinden çalan kişilerle çalışmak istemez. İşinizde ne kadar iyi olursanız olun… Bir yere kadar. Maalesef böyle. Belki de “o yeni yetme”, hiç güldüğünü görmediğiniz müdürünüzü, kapalı kapılar ardında güldürüyordur!

2.Dünya Savaşı’nda başkomutan olan birinden bile yukarıdaki sözleri duyuyorsak mizah yönümüzü kullanmakta fayda var derim. Bu söylediklerim boş sözler gibi geliyorsa, yapılan bir araştırma, yöneticilerin %91’inin kariyer gelişimi için mizah anlayışının önemli olduğuna inandığını göstermiş. Başka bir araştırma ise liderlerde en çok aranan 2 özelliğin iş etiği ve mizah anlayışı olduğunu ortaya koymuş (1). Daha da ilginci, yöneticilerin aldığı primlerle ofiste mizah kullanımları arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyan bir araştırma bile var (2). Aynı araştırma, işinde başarılı olan yöneticilerin, sıradan yöneticilere oranla iki kat daha çok mizah sahibi olduğunu da ortaya koymuş. Düşünsenize… Ne kadar çok güldürebilirseniz, o kadar çok kazanıyorsunuz. Tabi bu kadar basit değil.

Gülmek, güldürmek, yerinde espriler yapmak kısacası mizah stresle baş etmenin, baş ettirmenin en etkili yolu. Mizah, yaratıcılığı da beraberinde getiriyor. Mizah daha iyi ilişkiler kurmanıza yardımcı oluyor. Mizah en kötü durumlarda bile olumlu iletişimi beraberinde getiriyor. Kötüyü ortadan kaldırmıyor ama kötü etkileri yok ediyor. İşte bunun için son dönemde firmalar mizah anlayışına sahip kişileri işe almak istiyorlar. Zaten iş yeterince stresli… Bir de o strese stres katacak kişilerle çalışmak neden? İşinizi çok ciddiye alıyor olabilirsiniz. Hayata bakış açınız çok ciddi olabilir. O halde iki kere düşünün. Bu ciddiyet şu ana kadar sizi nereye götürdü? Bundan sonra nereye kadar götürür? Hafifçe bir gülümseseniz. Hemen şimdi… Yüz kaslarınızdaki o gerginlik yavaş yavaş azalırken vücudunuzun nasıl da gevşediği sizi şaşırtabilir. Sadece gülümseyin…

Hangi iş ilanına başvururdunuz?

esprili temizlik elemanı iş ilanı

Amerika’da Barney Otellerin sahibi Barry Williams’a göre mizah her işin başında geliyor. Otellerinden biri çıkan bir yangında kül olup giderken mizah anlayışını bırakmamış. Hemen otoyoldaki reklamlarını “Sigara içilmeyen odalarda özel indirimler” diye değiştirmiş. Vahvahlanmak otelini geri getirmeyeceğine göre…

NASA’nın yeni astronotlar alırken aradığı kriterler arasında da mizah anlayışı yer alıyor. İster inanın ister inanmayın. Astronot esprili olsa ne olur diyebilirsiniz? Düşünsenize… 5-10 seneliğine 2 astronot uzay mekiğiyle uzayda bir yerlerde takılacaksınız. Esprili bir uzay arkadaşı mı isterdiniz? Donuk birini mi? Uzayda bir sorunla karşılaştığınızda panikten titreyen bir arkadaş mı çözüm üretir? Mizah anlayışı olan biri mi? Gününüzün çoğunu birlikte geçirdiğiniz, eşinizden, çocuğunuzdan, sevgilinizden daha fazla birlikte olduğunuz kişilerin bir mizah anlayışı olmasını istersiniz. Öyle değil mi? E onlar da aynısını sizden bekliyor.

Ofiste gülmek bazı üst düzey yöneticiler tarafından işin yapılmaması, ciddiyetsizlik gibi anlaşılabilir. Bazı şirket kültürleri buna izin vermeyebilir, mizah anlayışınızı yine de kaybetmeyin. Unutmayın gülümsemek bulaşıcıdır. Siz de bunu ofis kültürüne zamanla bulaştırabilirsiniz. Zira mutlu olmak, gülümsemek dürtüseldir. Zamanla kimse buna karşı koyamaz. Sizin yanınızda hiç gülümsemese bile yalnız kaldığında gülümseyenler olacaktır. İnanın…

Ofiste iş verimliliği üzerine yapılan birçok araştırma “eğlence”nin başarı için önemli bir bileşen olduğunu ortaya koymuş. Diğer bir deyişle, gülme seslerinin duyulduğu bir ofis, mutlu çalışanlar, sağlıklı ilişkiler, yaratıcı fikirler, strese yenik düşmeyen, uyumlu, motive bir ekibin göstergesidir. Mutlu ya da mutsuz… Herkes işini yapar. Asıl fark sonuçlarda gizlidir. Siz de farkınızı ortaya koymak istiyorsanız mizah anlayışınızı geliştirin…

Aman dikkat! Her şeyde olduğu gibi ofisteki mizahında bir dengesi olmalı. İşinizi ve başkalarının işini ciddiye alın. İnsanlara, yaptıkları işlere değil, yaptıkları esprilere gülün. İnsanları ve işlerini değil, durumu espri konusu yapın. Kendinize ya da hatalarınıza gülmeyi bilin ama yaptığınız işi espri konusu yapmayın. Günün birinde işinizle ilgili yaptığınız esprilere inananlar olabilir. Daima konuyla ilgili espriler yapın. “Bu da nereden çıktı şimdi?” dedirten espriler mizah değildir. Fazla ciddiyet terfi getirmeyebilir ama fazla sululuk işinizi elinizden alıp götürebilir.

Unutmayın… Gülümsemek de, stres de bulaşıcıdır. Hangisini bulaştırmak istersiniz?

İş Yaşamınıza Mizah Getirme Taktikleri
Mizaha Giriş

Mizah okuyun, mizah seyredin ama analitik olmayı da elden bırakmayın.
Dozunda mizahı ancak bu şekilde yapabilirsiniz.
Komik bulduğunuz şeyleri (iş hayatı, ofis hayatı, çalıştığınız sektörle ilgili espriler, karikatürler, kelime oyunları vb) toparlayacağınız bir dosya ya da klasör oluşturabilirsiniz.
İşle ilgili en iyi 10 espri listesi oluşturabilirsiniz. Bu listenin kısa ve neşeli olmasına özen gösterin. Daha en başında “Gülmekten kırıp geçireceğim” gibi bir iddianız olmasa da olur.
Ofiste bir “mizah köşesi” oluşturabilirsiniz.
İşe ilk başlayışınız ya da ilk zamanlardaki hatalarınızı komik bir şekilde anlatabilirsiniz. Korkmayın bu sizi beceriksiz yerine mütevazı, olgun ve özgüvenli gösterecektir. Sonuçta hepimiz insanız.
Öğrenmeye can atan bir çocuk merakıyla sorular sorabilirsiniz: Neden insanlar…? Neden biz….? Neden hiç….? Niye böyle acaba..? Şöyle olsaydı nasıl olurdu?
Doğru zamanlamanın önemini unutmayın. Dün olmuş bir olayla ilgili bugün espri bayat kaçabilir.
Susmanız gerektiği zamanı bilin.
Ofisin komiklerini gözlemleyin, dinleyin, ders alın.
Hitap ettiğiniz kitleyi iyi tanıyın. Hassasiyetlere dokunan esprilerden kaçının.