Birebir İngilizce Dil Eğitim Hizmetleri Röportajı
04 Mayıs 2017, 17:24 PM
Bu ay değerli Paladium Tower Plazacuber’larımızdan Birebir İngilizce Dil Eğitim Hizmetleri Genel Koordinatörü Buğra Balaban ile keyifli bir röportaj yaptık.
İlk olarak sizi tanıyalım. Buğra Balaban kimdir? Neler yapar?
Boğaziçi Üni. İngilizce öğretmenliğinden mezun bir akademisyenim. Şu anda çeşitli kuruluşlarda eğitimler veriyorum. Aynı zamanda üniversitelerde sözleşmeli olarak hazırlık gruplarına eğitimler veriyorum.
Bize Birebir İngilizce hakkında bilgi verebilir misiniz? Sunduğunuz hizmetler nelerdir?
Birebir İngilizce’de kurumlara yerinde eğitimler sağlıyoruz. Arzu eden şirketler, hafta içi akşam ya da gündüz saatlerinde çalışanlarına eğitim aldırabiliyorlar. Türk ve yabancı eğitmenlerle onlara diledikleri gün ve saatte, diledikleri yerde eğitimler sağlıyoruz. Özellikle yöneticiler için geliştirdiğimiz bu sistemle onların yoğun programları arasında ders kaçırmalarına imkan tanımadan, onları da sıkmadan programlar yapıyoruz. Olası bir iş seyahati ya da toplantı çıktığında derslerini erteliyoruz. Böylece konuları kaçırmış olmuyorlar. Ayrıca eğitmen ofislerine gittiği için yolda saatlerini harcamıyorlar. Pek çok bakımdan avantajlı yani.
İngilizce nasıl öğrenilir? Bu işin püf noktası ve tavsiyeleriniz nelerdir?
Çok geniş kapsamlı bir soru bu. Fakat belli bir sistematiğe tabi olunmazsa rastgele yöntemler ve kulaktan dolma teorilerle öğrenilmez. Evvela, gramer olmadan dil edinimi olmayacağını akıldan çıkartmamak lazım. Piyasadaki 5 günde İngilizce, Uykuda İngilizce, 1 ayda İngilizce gibi sistemler öğrencilere anlık çözümler sunuyor gibi görünse de uzun vadede para ve zaman kaybından başka bir şey değildir. Dil öğrenimi için belirli bir süre mesai harcamak, belirli miktarda yazı yazmak, ödev yapmak, dinleme ve okuma aktivitesi yapmak, eğitmenle pratik yapmak şart. Bunların hepsini kapsayan programları kişinin ihtiyaç ve beklentilerine göre sunmaksa eğitimin püf noktası. Biz Birebir İngilizce’de kişi bazlı raporlamalar yapıyor, kişinin istek ve ihtiyacına göre eğitimleri planlıyoruz.
Biz Türkler İngilizce öğrenirken neden bu kadar zorlanıyoruz? İngilizce zor bir dil mi?
Her dil gibi İngilizce’nin kendine göre zorlukları var. Fakat dünyada en yaygın kullanılan dil olması, İngilizce’yi daha öğrenilebilir ve uluslararası iletişimde tercih edilir noktaya getirdi. Üstelik bu kadar yaygın olması, dil ediniminde ve geliştirilen yeni tekniklerde öncelikli olarak İngilizce’nin işlenmesine olanak kıldı. Şu anda sayısız web sitesi, mobil uygulama ve kaynak aracılığıyla kişiler, İngilizce öğrenmeye adım atabilir, kendilerince geliştirecekleri yöntemlerle pratik yapabilirler. Ama temel eğitim için yine bir profesyonel destek şart. Çünkü dilbilgisi kısmı uzman eğitmenler eşliğinde verilmesi gereken bilgiler içeriyor. Özellikle A1 ve A2 seviyeleri için Türkçe konuşan eğitmenler vasıtasıyla öğrencinin anadilinde kıyaslama yaparak dili öğrenmesini sağlıyoruz.
Türk öğrencilerin problemi ise daha çok özgüven eksikliği ve hata yapma korkusu diyebiliriz. ‘anlıyorum ama konuşamıyorum’ cümlesi duymaya çok alıştığımız şikayetlerden. Konuşamama sorunu ise hata yapma korkusuyla alakalı. Özellikle sınıf eğitimlerinde hata yapma korkusu, dalga geçilme kaygısı, sınıftaki arkadaşlarının güleceği endişesiyle kişiler konuşmaktan çekiniyor. Konuşmaktan çekindiği için hata yapmıyor, hatalarını göremediği için de konuşma becerilerini geliştiremiyorlar. Yurtdışında eğitmenlik yaparken şahit olduğum en çarpıcı örneklerden birisi, diğer milletlerden öğrencilerin hata yapmaktan çekinmeden kıra döke İngilizce konuşmaları, yanlış da olsa kendilerini ifade etmeye çalışmaları ve özgüvenli bir şekilde sınıfta söz alıp konuşmaya çalışamaları oldu.
Üniversitelerimizde İngilizce eğitimi verilmesine rağmen, öğrenciler iş hayatına atılınca İngilizce konusunda sıkıntı yaşıyorlar. ‘’Anlıyorum ama konuşamıyorum’’ olayını nasıl çözebiliriz?
Ülkemizde İngilizce eğitimi pratik amaçtan uzak, daha çok test tekniğine ve yazma becerisini geliştirmeye yönelik. Dolayısıyla öğrenciler pratikten yoksun bir şekilde eğitimlerini tamamlıyorlar. Üstelik çoğu kurumda İngilizce, geçilmesi gereken bir dersten fazlası değil. Haliyle bu dersi alan öğrenciler de olaya bu pencereden bakıyor, dersi geçmenin ötesinde bir amaç gütmüyorlar. Anlıyorum ama konuşamıyorum olayını aşmak için hata yapmaktan korkmadan konuşmak, yanlış da olsa kendini ifade etmeye çabalamak gerekiyor. Bunun yanı sıra yabancı arkadaş edinmek, İngilizce altyazılı film ve diziler izlemek, gün içinde sürekli olarak yabancı haber kanallarını takip etmek sıralanabilir. Ama formal bir eğitim olmadan yukardaki yöntemler hep eksik kalacaktır.
İngilizce dışında konuşabildiğiniz başka diller var mı? İmkanınız olsa hangilerini öğrenirdiniz?
Şu anda aktif olarak Almanca, İspanyolca ve Arapça konuşuyorum. İtalyanca için çalışmalara başladım. Eğitmenlerimizden İtalyanca bilenlerden teklif aldım, müsait oldukları zamanda birlikte çalışmaya başlayacağız. Zaten bir dili öğrendikten ve sistematiğini kavradıktan sonra diğer dilleri öğrenmek hiç zor değil. Geriye sadece pratik kalıyor.
Plaza Cubes ailesine önerebileceğiniz İngilizce kitaplar ya da yayınevleri hangileridir?
Biz eğitimlerde Pearson yayınlarının Market Leader kitabını kullanıyoruz. Çünkü hem kelimeleri, hem metinler hem de görsel-işitsel materyaller olarak piyasadaki pek çok kitaptan farklı. Özellikle konuları itibariyle tamamen iş dünyasına yönelik bir kitap. Satış pazarlama, IT, İnsan kaynakları ve iş yönetimi konularında işledikleri cümleler, öğrettikleri kalıplar ve reel iş dünyasından yapılmış çekimlerle öğrencilere gerçek anlamda bir iş ingilizcesi deneyimi sunuyor. Böylelikle öğrenci derste öğrendiği yapıları iş hayatında kullanabiliyor, hemen faydasını görüyor.
Son olarak neden Plaza Cubes? Bize buradaki ortamdan biraz bahseder misiniz?
Pek çok hazır ofis sisteminin aksine, burada enerjisi çok yüksek bir atmosfer var. Birebir İngilizce olarak pek çok firmadan teklifler aldık, ama gerek ofis dizaynı, gerekse hitap ettiği kitlenin kalitesi olarak Plaza Cubes ayrı bir yerde. O yüzden biz de kendi ofislerimizi Plaza Cubes içinde tutmaya karar verdik. Özellikle ortak alanda kurulan samimi diyaloglar, kişilerin kendi iş hayatlarını geliştirmesine zemin hazırlıyor. Yapılacak bağlantılarla kişiler birbirine iş anlamında destek olabiliyor. Biz de Birebir İngilizce olarak İngilizce öğrenmek isteyen Plaza Cubes kullanıcılarına yardımcı olmaktan büyük mutluluk duyacağız.